Yurtdışına kaçan Oğuz Sorguç çetesi çökertildi
Organize Suç Örgütü lideri olmak suçundan aranırken yasadışı yollarla yurtdışına kaçtığı belirlenen Oğuz Sorguç’un adamlarına yönelik Diyarbakır’da gerçekleştirilen operasyonda çete üyeleri tek tek yakalandı. 14’ü tutuklu 24 çete üyeleri hakkında, “Suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, yol kesip suç örgütüne yarar sağlamak için gece vakti silahla birden fazla kişi ile yağma. Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek” suçlarından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı.
AZ CEZA ALMALARI İÇİN ÇOCUKLARI KULLANIYORLAR
İddianamede çete üyelerinin haraç istediği ve tehdit ettiği işadamı, oto galerici, müteahhit ve esnaflardan oluşan 22 kişi mağdur olarak yer aldı. İddianamede, çete üyelerinin özellikle yaşları küçük çocukları daha az ceza almaları için silahlı eylemlerde kullandıkları, Diyarbakır’a komşu il ve ilçelerden temin ettikleri ruhsatsız silahlarla kamuya açık alanlarda kasten yaralama suçlarını işleyerek halkın can güvenliğini tehlikeye sokarak halk üzerinde korku ve panik oluşturup baskı kurdukları bildirildi. Çete üyelerinin polis operasyonlarında yakalanmaları halinde tutarsız çelişkili ifadelerle gerçekleştirdikleri eylemlerin açığa çıkmasını engellemeye çalıştıkları, olayları genel olarak gruplar arasında çatışmayla çözmeye çalışarak, suç işlemeyi alışkanlık haline getirip haksız kazanç sağlayan yasadışı organizasyon oldukları vurgulandı.
TELEFON DİNLEME VE FİZİKİ TAKİPLE ÇÖKERTİLDİ
Sanıkların muhbir bilgileri, telefon dinleme kayıtları, fiziki takiplerle elde edilen delillerle, Diyarbakır’da çok sayıda işyerini kurşunladıkları, yağma suçunu işledikleri, haraç vermeyi reddeden oto galerici, varlıklı arazi sahipleri ve müteahhitlik yapan iş insanlarının şantiyelerini kurşunlayarak sindirmeye çalıştıkları kaydedildi. Diyarbakır’da örgütün lideri konumundaki İbrahim Halil Doğan’ın yasadışı faaliyetleri organize ettiği ve gizliliğini sağlamak için kendisine Hoca diye hitap edildiği belirtildi.
SİLAHLI ÜYELERİ SERİYYE DİYE ADLANDIRMIŞLAR
İddianamede, bu kişinin haksızlığa maruz kalmış kişilerin yaşadıkları olaylarla ilgili polis veya savcılığa başvuru yapmalarının önüne geçtiği, kurduğu cemaat denilen ortamlarda kendi koyduğu kurallar çerçevesinde yaşanan anlaşmazlıkları sulh ederek çözdüğü ifade edildi. Yanında kendisine bağlı hareket eden silahlı çete üyelerini ise “Seriyye” (Gece yolculuğu yapmak veya yaptırmak, geceleyin yola çıkmak) anlamındaki sera kökünden türeyen Seriyye (Askeri birlik, silahlı tim, ordunun bir bölüğü) anlamına gelmektedir) olarak nitelendirdiği tespit edildi.
DEVLET OTORİTESİNE TAMAMEN AYKIRI HAREKET ETMİŞLER
Çete üyelerinin GSM operatörüyle değil, ifşa olmamak için Whatsapp ve benzeri uygulamalar üzerinden telefonla görüşmeye özen gösterdikleri, devlet otoritesine tamamen aykırı tavır ve tutumlarını devam ettiren çetenin hasımları olduğunu öne sürerek ruhsatsız silahlarla dolaştıkları belirtildi. Çete üyelerinin vatandaşlar arasında kendilerini PKK ve IŞİD gibi terör örgütleri ile ilişkili oldukları ve dağlarda savaştıkları algısıyla insanlar üzerinde korku ve baskı yaratıp bu söylemleri kullanarak alacak verecek meselelerine dahil olup tahsilat yaptıkları, bireysel olarak şahıslardan silah veya para talep ettikleri, şahısları kaçırıp işkence ederek videolarını çektikleri vurgulandı.
İddianamede, istenen para veya silahın verilmemesi durumunda videolarını internet ortamında yaymakla tehdit ettikleri, iş yeri sahipleri ile bizzat veya aracılar vasıtasıyla görüşerek para istedikleri, para istenen işadamlarında korku uyandırmak için veya istenen parayı alamadıklarında araçlarını veya iş yerlerini kurşunladıkları, kurşunlanma olaylarından sonra şahıslara ikinci ulaşarak para talep ettikleri, vermedikleri taktirde bu kez şiddetin dozunu daha da artıracakları tehdidinde bulundukları ifade edildi.
SUÇ İÇERİKLİ GÖRÜŞMELERİNİ YÜZ YÜZE YAPIYORLAR
Çetenin tabanca ve mermiye ulaşmakta güçlük çekmedikleri, birbirlerini koruyup kolladıkları, suçlarını ele vermedikleri, zaman zaman birbirlerinin suçlarını üstlendikleri kaydedildi. Silah taşımanın örgütte doğal bir davranış olduğu bildirildi. Telefon konuşmalarında polisin teknik takibine karşı duyarlı oldukları, ekseriyetle başka şahıslar adına telefon hattı kullandıkları ve yoğunlukla hat değiştirdikleri, olası polis operasyonlarından en az zayiatla atlatabilmek adına tedbirler aldıkları, suç içeren görüşmelerini yüz yüze yapmaya özen gösterdikleri dikkat çekildi.
NORMAL GELEN ARAMAYI HEMEN SONLANDIRIYORLAR
Polis takibine karşı devamlı duyarlı hareket ettikleri, bu duyarlılığı da gayrı meşru yaşantılarının bir parçası haline getirdikleri, muhatap oldukları üçüncü şahısların örgüt mensupları gibi telefon konuşmalarında dikkatli davrandıkları, normal aramalarda hemen internet aramasına geçilmesi için şifreli konuşarak görüşmeyi kısa tutup hemen sonlandırdıkları vurgulandı. Çete üyelerinin, kendi bölgelerinde faaliyet gösteren farklı suç örgütü ve gayrı meşru yapılara karşı da duyarlı oldukları, sıklıkla istihbarat topladıkları, şiddeti ise ilk başvurulan çözüm yöntemi olarak benimsedikleri anlatıldı. Öyle ki, trafikte yaşanan bir tartışmada bile çete üyelerinin yüzlerini gizleyip 3 motosikletle olay yerine gelerek işyerine ait cam ve çerçeveleri kırıp tehdit ederek olay yerinden ayrıldıkları tespit edildi.