CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu: Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik tedbirler öncelikli olmalı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, “Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada milli güvenliğimize yönelik tehditlere ilişkin tedbirler öngörü ve vizyonla alınmalı, TF-2000 gibi güncel ihtiyaçlarımızı karşılayacak projelere öncelik verilmelidir.” hava savunma destroyerine yetenek kazandırma konusunda siyasi amaçlı projeler yerine, “Bölgedeki kritik savunma projelerinde geç kalma lüksümüz yok” dedi.
CHP Milli Savunma Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türkiye’ye yönelik artan hava tehdidi ve güvenlik sorunlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bağcıoğlu’nun açıklaması şöyle:
“2002’DEN BERİ SADECE 30 SAVAŞ UÇAĞI STOKTA OLDU”
“Bölgemizdeki devletler hava kuvvetleri yeteneklerini geliştirmeye devam ediyor ve ülkemize yönelik hava tehdidi artıyor. Bunun son örnekleri İsrail’in F-35 ve F-15 satın alması, Yunanistan’ın F-16 modernizasyonu, Rafale ve olası F-1’dir. -35 adet tedarik projesi Helal Ancak Hava Kuvvetlerimizin giderek daralan ve yaşlanan envanteri ile ilgili nihai bir analiz yapılmamış ve orta çözüm olarak ABD yönetiminin insafına ve inisiyatifine bırakılmış durumdayız. 2002 yılından bu yana envantere sadece 30 savaş uçağının dahil edildiğini üzülerek belirtmek isteriz. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Milli gemi projeleri 1990’lı yıllarda konsept geliştirmeyle başlamış, başarısız olan proje 20. Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın büyük çabalarıyla hayata geçirilmiştir. Kuvvetler, merhum Oramiral Özden Örnek ve gemiler 2009 yılı itibarıyla envantere girmiştir. Bu vizyoner politika ile ülkemizde otomobil üretilemeyen bir dönemde önce Milli Korvet, ardından da Milli Fırkateyn satın alınmıştır.
Ancak o zamanlar TF/FX, günümüzde MMU olarak bilinen MMU Kaan projesi aynı hızla hayata geçirilemedi. TX/FX projesine ilişkin karar Aralık 2010’da yapılan Savunma Sanayii İcra Kurulu toplantısında alındı. Buna dayanarak 2013-14 döneminde kavramsal tasarım çalışmaları yürütüldü. Muhtemelen F-35 tedarik planları milli projeyi sekteye uğrattı ve gerekli ilgiyi görmesini engelledi. Bunlara ek olarak; Bugünlerde basında F-35 uçağı alımına ilişkin çekincelerin Milli Savunma Bakanlığı tarafından ilgili makamlara iletildiği yönünde haberler de yer alıyor. F-35, 1999 yılından bu yana F-35 projesinin paydaşı olmasının yanı sıra, ilk operasyonel kabiliyetine 2013 yılında ulaşmış bir uçak. Eğer bu tür sorunlar olsaydı ve muhtemelen bize sahip olmamıza izin vermeyecek bir uçaktı. operasyonel bağımsızlık, süreç neden daha önce yapılmadı ve tamamen Kaan MMU’ya yoğunlaşıldı? Bu içerikte; F-35 alımına ilişkin çeşitli otoritelerin ‘iyi ki almadık’ şeklindeki açıklamalarının, ABD tarafından F-35 programından çıkarılmamızın ardından yapılması gerçekten üzüntü vericidir.
“MİLLİ GÜVENLİĞİMİZE YÖNELİK TEHDİTLERE İLİŞKİN ÖNLEMLER ÖNGÖRÜ VE VİZYON İLE ÖNGÖRÜLÜ BİR ŞEKİLDE ALINMALIDIR”
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada milli güvenliğimize yönelik tehditlere karşı tedbir, öngörü ve vizyonla alınmalı, siyasi amaçlardan ziyade TF-2000 hava savunma destroyeri gibi güncel ihtiyaçlarımızı karşılayacak projelere öncelik verilmelidir. Yetenek kazanmaya yönelik projeler. “Bu coğrafyadaki kritik savunma projelerinde geç kalma lüksümüz yok.”